Zırha ve Harsanız Kaleleri, Kızılırmak kenarında yer alır. Burası ilçenin en eski yerleşim yerlerindendir. Kaleler Hititler döneminde yapılmıştır. Romalılar döneminde de savunma amaçlı kullanılmıştır. Burada Romalılar dönemine ait birçok kalıntılara rastlamak mümkündür. Kaleden kalma kalıntılar günümüze kadar varlığını korumuştur. Küçük çocukken gitmeye korktuğumuz uzaktan baktığımız hikayeleri ile biz çocukları korkutan bu yerlere arkadaşlarla gurup halinde giderdik. Kaleye girmeye cesaret edemezdik sadece dışarıdan izler renkli taşlar toplardık.
Mavi yeşil kırmızı her çeşidinden hemen hemen aynı ebatta kesilmiş taşlar küp şeklindeydi bazılarının yüzeyi sarıydı yani altın kaplama altın kaplama olduklarını sonradan öğrendik. Yağmurdan sonra toprak üstünde parlar bulunması kolay olurdu. Elimize bir sopa alır bir ucunu bıçak ile yontar sivriltir ve onunla toprağı kazar bulurduk taşları.
Bu taşlar o tarihlerde mozaik taşları olarak kullanılmış. O zamanlar resim yapanlar bu taşları kullanmış kim bilir o bulduğumuz taşlar hangi resmin bir parçasıydı. Mozaiğin tarihi antik çağlara uzanır. Mozaik; bir yüzeyin, farklı renklerdeki küçük parçacıkların yan yana getirilmesi yöntemiyle süslenmesi ve bu şekilde üretilmiş eserdir.
Avuç avuç topladığımız taşları bir çeşme başına gelince yıkar kuruturduk taşları yıkadıktan sonra tertemiz olur ve taşlar daha net bir görünüm kazanırdı. Kale önünü gölge bastımı akşam oluyor demekti ve köyün yolunu tutardık. Köye gittiğimiz güzergâh hep üzüm bağlarıydı köye gelene kadar mevsimine göre yol kenarındaki meyvelerden alır yerdik hava kararmadan köye dönerdik.
Köyümüzün yanından geçen Kızıl ırmağın yanında dik kayalarda girişi olan zırha kalesine giremezdik korkardık.
Kaleye çıkmak için tırmanmak gerekiyordu duyduğumuz hikayeler zaten biz çocukları korkutmuştu. Kimse tek başına gidemezdi kalenin yakınına.
Gelin biraz zırha kalesini tanıyalım.
İlçedeki en eski kalıntılar, Kızılırmak kenarında bulunan ve Hititlilere ait olduğu tahmin edilen Harsanız ve Zırha Kaleleridir. Hitit Uyarlığı döneminde bölgede madencilik ve ticaretle uğraşıldığı bilinmektedir. MÖ 430 yıllı civarında Zırha Kalesi roma topraklarına katılmıştır, dolayısıyla yörede Roma Uygarlığının izlerine de rastlamak mümkündür. Kayseri ansiklopedisi 121. Sayfasında zırha kalesi ve harsanos kalesi hakkında bilgi mevcuttur Etiler döneminde Kızılırmak üzerinde inşa edilen Zırha Kalesi, Kayseri’nin güneydoğu yönünde ve 65 kilometre uzağındadır. Özvatan ilçesi yakınında bulunan bu kale işlevini yitirerek terkedildiği için büyük ölçüde tahrip olmuştur. Hayalperest yerel define avcıları ve yabancı define avcılarının uğrak yeri olan harsanoz ve zırha kalesi büyük bir tahribata uğramıştır. Kültür varlıklarına saygısız kişiler tarafından tahrip edilen yapılar talan edilmiş ve yağmalanmıştır. Bu sadece Özvatan da değil maalesef ülke genelinde ciddi bir sorundur.
*****