Yürekten yaralıyım ben Özvatan’lıyım
Doymadım yare dutsum gurbet ellere
Bir iken bin oldu gurbette dertlerim
Ana baba evlat hasreti çekmekteyim
Sılaya hasret geçer benim günlerim
Ekinler biçilse de deste çeksem
Samanlığa saman deşmeye girsem
Aksam gidip yoncalığa su versem
Tarla bağ bahçe isini özlemekteyim
Hasret özlemdir bana bunları yazdıran
Para pul değil sevdadır beni burada tutan
Gelen giden yok ki Özvatan dan haber sorsam
Efkâr bastığında gözyaşları dökmekteyim
Öğlen olunca davara ağıla giderdim
Koyununan da kuzuyu tek tek seçerdim
Yağmurda çamurda davar güderdim
Kızılcıktan yaptığım değneği mi özledim
Mehmet dedemde atıynan sap sürerdi
Halil küçükken de düvene binerdi
Elinde testi ile suya giderdi
Öğle yemeğinde gatıhlı aşı özledim
Demirli pınarda yıkanırdı buğday
Kazanlarda da hedik kaynardı
Hediğin üstüne de kuşlar konardı
Yaymaların yanında yatmayı özledim
Salın üstüne de serperdim tuzu
Koyunlar içerdi kana kana suyu
Kara çaydanlıkta demlerdim çayı
İnce belli cay bardağını özledim
Halil Onbaşı sair olmuş şiir yazıyor
Bu gurbet niye hiç bitmek bilmiyor
İçimde ki hasret dağ gibi büyüyor
İzin istiyorum patron izin vermiyor
C H Turhan
28 Nisan 2009 Salı